der alte

anlatacak birşey var mı? bu akşam markete giderken, tam yanımda bir yaşlı adam düştü yere. gözlüğü bir tarafa fırladı, düşer düşmez zorlanarak da olsa eldivenlerini çıkarıp attı, zira kanlar içindeki ağzına yüzüne dokunmak eldivenleriyle olanaksız olmalıydı. bana almanca "beni kaldırır mısın arkadaş?" gibisinden birşeyler mırıldandı sanırım, acılar içinde çıkıyordu sesi. "birşey oldu mu?" filan gibi demek, rahatlatmak istedim, ama bir türlü almanca moduna da giremedim, ingilizce tek tük sözcükler çıktı sadece, adamınsa acısından yabancılığıma şaşıracak hali yoktu. kaldırmaya çalıştım.

ama sol elim sakat hala, ağrısı tam geçmedi. yine de herifin iniltileri artınca, daha bir acır oldum, tüm gücümle kollarından tutup çekmeye çalıştım, kalkar gibi oldu, ölmeye yakın bir akbaba gibi aniden inileyip, aşağıya bıraktı kendini. yan restorandan garsonun biri geldi yardıma, birlikte zorla kaldırabildik. garsonun almancası beni de rahatlattı, adamı yakındaki bir banka oturttuk. sonra ben yere bıraktığım kafaüstü açık şemsiyemin içindeki gözlüğünü ve eldivenlerini alıp, oturduğu banka, yanına koydum. kimseye bakmıyordu, bilinçsiz gibiydi. eldivenlerden ikisi de siyahtı siyah olmasına ama başka türdendiler. ayaklarına sağlı sollu farklı çoraplar geçirenleri biliyordum, ve hatta bunu benim de çamaşır sepetindeki çorap ayıklama zahmetine girmemek sebebiyle yaptığım çok olmuştur. ama eldivenlerin ayrıklığını daha bir garipsedim.

markete doğru yola koyuldum.

3 comments:

Unknown said...

Kimse ambulans cagirmadi mi sahi?

aglea said...

ne zaman kalabalığa karışsam ve yakınımda yaşlı birini farketsem bundan korkarım. tam da bu anlattığının olmasından.

aglea said...

genciz ya sanki bize bir halt olmaz mı sanırım yoksa kendimi mi kandırırım. ne aptalca.