totem ya da tabu oynar mısın benimle?

inanılmaz bir dayak hakediyorum. üç tokat çakıyorum kendime, yine de ayılamıyorum. tanımlanamayan bir cisim kovalıyor peşimi, paçama yapışmış bırakmıyor. bir bilseniz, ne fena tesir ediyor sözcükler. ne güzel insansın deseniz mesela, hemen bir keşkül ısmarlarım size. ne muhteşem deseniz, çatalınızın hafif bir darbesiyle dağılacak mis gibi tel kadayıf.

ilkelim, evet ismet özel, ne güzel de tanımladın sen beni, en güzel tanımladın hatta: "şehrin insanı, şehrin insanı, şehrin; kaypak ilgilerin insanı, zarif ihanetlerin." ilkelim, ilkelim, ilkel. bu övgüye karşılık, sana da ısmarlayacağım bir vakit, babanın şarap çanağında bir kadeh rakı, hem de en türkünden en müslümanından.

0 comments: