fatigue
küçük pantolum aşağılarda öylece yakalanınca kıyametleri kopardım tabii. ne diye odama giriyorsun, ne diye dikizliyorsun. bir de sorgulara tutmuşsun utanmadan. şansıma dilimi bilmeyen insanlar düştü. bunu mu anlatayım. her soruya kafamı sallayıp sallayıp durduğumu mu. bu yorgunluk türkülerinden bıkmadın mı. yok tuana yok, matem müjdeleyen kanlı baykuşların ocağına incir dikmeler filan yok bu kentte. salgın başladı başlayacak duymadın mı. cüzzamlıyı iyileştirecek peygamber filan bekleme. hem sen ne anasının gözüsün bilirim, zaten beklemezsin. hadi yakaladın beni böyle, gavurun polisine mi şikayet edeceksin. dememiş miydim sana. dememiştim. çıkıp gidersin diye ödüm kopuyordu herhalde, ondan olacak. artık korkacak birşey de kalmadığına göre. evet feodal tüfeğimle alıp tek atışta kanatırım seni. kafanın üstüne elma filan da gerekmez öyle. çık tuana çık bu odadan. seni bekleyen birileri var. camdan görüyorum işte, hacın motoruyla çaresiz duruyor. el sallama, gerekmez. motor kullanamıyorum zaten. adamın asabını bozma.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
0 comments:
Post a Comment