yoz

bir - koşuyoruz. neyin peşinde. tutturmuş gidiyoruz. başımızda sinek vızıltıları. ellerimizi sallıyoruz, yeniden geliyorlar. dadanmışlar.

dir - günü kurtarmak üzerine önerilen beden hareketleri. dersimiz. merhabalar ve gülegüleler. andımız. kendine güzel bakmana gerek yok ki. zaten güzelsin.

bir - kriz döküntülerinden kalanlar döşeniyor altıma. betonarme bir kravat bağlamak niyetindeler. belli. neyin peşinde koştuğumu bilmiyorum. ne aradığımı. sadece ekmekçik yediğimi, traş köpüklü ekmek kadayıfı özlediğimi, üç beş kağıt parçasına moloz moloz baktığımı, bir de binbir türlü tane hayali.

dir - seni çağırmıştım hayalettin abi? hani rakıları tokuşturacak, yanımızda yavuklumuz ellerimizi çırpıp, danslar edecektik. avrupa'da binseküzyüzlerde dolaşıp dururmuşsun. yıllardan ikibinikiyüzlünoksandokuz oldu. göremedik yüzünü hâlâ. bir selam da mı çakmayacaksın. illahi sakal mı bırakmamız gerek? çok ayıp. hem çin'e torpil geçtin, bize de geç artık.

bir - sen, sende kalan, sende kalan beynim, sende kalan beynimin gamma dalgaları, sende kalan beynimin gamma dalgalarıyla beta olanları arasındaki hiç bitmeyecek çarpışma. yaşasın karşıtların lezzetli birlikteliği. savunma mekanizmamın en tatlı, en biricik yerisin.

dir - hazine değildi aradığım. gözlerine takıldım. böyle bayağı pop şarkı sözleri yazıp, ünlü olacağım. rüküş gömlekler giyeceğim, seni anacağım. seni anacığım. seni anam, seni.

bir - mezarıma pityalin akıtmak en tabiî hakkındır. sinsice değil sincerely. togliatti'n.

0 comments: