Maksat hayatı düzülenler hayat düzsün

Hep bulantı, hep bulantı nereye kadar, değil mi sayın cemaat...

Daniel Dennett'ın sayfasındaki bir linkten "Game of Life" adlı mükemmel bir oyunun varlığını öğrenmiş oldum. Oyun mükemmel, çünkü oyuncu yok, kazanan yok, kaybeden yok, kurallarsa çok basit.

Yaratıyorsunuz ademinizi, lezzetli kaburga kemiğinizi filan sonra hayat şekilleniyor. Hem de hiç tahmin edemeyeceğiniz şekilde. Macera, aksiyon, ihtiras hepsi var. Ve tabii zaman içinde sistem kararlı hale geliyor, kullarınız imana geliyor ve hayat son buluyor. Dikey ya da yatay yanyana üç düz grid salınıma giriyor kural gereği. Bunlara “oynak yaratıklar” diyoruz.

Hayat son bulunca sakın ola üzülmeyin, hemen yeni bir iki kare daha ekleyip, kaldığı yerden devam ettirebiliyorsunuz. Böyle izleyip izleyip, gülüyorsunuz. Hah yanında bir de şu "La Animateur" adlı şirin mi şirin animasyonu da izleyince, amman işim var benim diyip, son kalan muzlu puronuzu tüttürmeye doğru yol alıyorsunuz.

Enjoy life!

7 comments:

Eleştirel Günlük said...

kazanankaybeden olmayinca tadi yog!

togliatti said...

bu kaddar competitive olmayak amma abey :)

Faruk Ahmet said...

"muzlu puro" mu?
o bir yana, bu oyun çok ünlüdür. felsefe ve bilgisayar kodlama dünyalarında sürüyle entelektüalizasyonları mevcuttur ama çok zaman oldu, hatırlayamıyorum şimdi. benim en çok 4lü kareler ilgimi çekiyor. bunlar değişmiyor ve kararlı görünüyorlar (diğer taraflardaki hengame'den kutucuklar gelip huzurlarını bozmazsa) ama biz kurallardan dolayı biliyoruz ki onlar da aslında yanıp sönmekte, yok olup tekrar yaratılmaktalar her an; ama bu sonsuz kaostan böyle aldatıcı bir durağanlık hasıl oluyor vs.
bu kadar. bugün hiç entel havamda değilim.

togliatti said...

valla unu bana kadar gelmemis demek ki.

bir kare'nin gridlerinden her birinin 3 komsulugu oldugundan, "canli" kalmaya devam ediyorlar. yani anladigim kadariyla aslinda yokedilip, tekrar yaratilmiyorlar. orda oylece kaliyor bunlar.

oynaklar (salinanlar), mesela uc grid yanyana ya da yukaridan asagi olanlar benim daha cok ilgimi cektiler.

Faruk Ahmet said...

aa evet haklıymışsın tolga abi. çok yıllar oldu dedim ya, unutmuşum kuralları.

kacakkova said...

gittim geldim baktim valla itiraf ediyorum ortada nasil bir oyun var anlayamadim....farukahmet abinin dedigine göre sürüyle entelektüalizasyonlari mevcutmus halbuki....ben niye anlayamadim ki!?...

togliatti said...

Kacak abi, verdigim adrese girince, sagda "play life" diye bir dugme var. Oraya tiklayinca bir java oyun applet acilacak. Sonra oradan mouse'un soluyla gridlere pattern yaratip, "Go" tusuna basarak oyunu baslatabiliyorsun. Kurallar da sayfada anlatildigi gibi:

i)3 komsulugu olan Ölü bir hücre, bir sonraki adimda canlaniyor.
ii)2 ve 3 komsulugu olan "yasayan" bir hucre bär sonraki adimda da yasamaya devam ediyor.
iii)Diger durumlarda ise yasayanlar ölüyor. Yani 1 komsulugu olan (Yalnizlik durumu) ve 3'ten fazla komsulugu olanlar (Kalabalik durum) ölüyor.

Kabul etmek lazim, fazla entelektualize soslu ve sade oldugundan sIkIci da gelebilir her bakimdan. Ama ayrik dinamik sistemlerin iyi bir ornegi gibi, ondan da az biraz ilgimi cekti benim.